Hoş geldiniz. Sefalar getirdiniz.

Bizden de: Çam sakızı çoban armağanı...!

15 Mart 2010 Pazartesi

Facebook Tartışmalarından: NAZIM HİKMET

YABANCI "hapislerde de yattım büyük otellerde de açlık çektim açlık gırevi de içinde ve tatmadığım yemek yok gibidir otuzumda asılmamı istediler kırk sekizimde Barış madalyasının bana verilmesini verdiler de"
soru şu: böyle bir adam devrim yapabilir mi? adam bakıyorsun hapiste bakıyorsun sarayda, bakıyorsun kelepçe takmışla...r bakıyorsun madalya.. saraya da madalyaya da itirazı yok..elinde bulunduranlara itirazı..
Cüneyt Ateş: NAZIM HİKMET
Emir Cihad Gündüz: bi halt olmaz bundan
Atıl Coban: çook iyi dökmüşsün
YABANCI: yavaş gel emir bi halt olmaz şık olmadı..devrim yapar yapamaz başka senin dediğin başka..
Emir Cihad Gündüz: tamam usta haklısın da senin dediğin bu konu uzerinde bi halt olmaz deme cabasındaydım yoksa bu kadar iş yapmıs elbet boş degil
YABANCI: benim dediğim devrim yapsa..gene saraylar orada, madalyalar, hapishaneler, 5 yıldızlı oteller şurada duracak sanki..
Emir Cihad Gündüz: zaten onlardan rahatsız değilse neden kaldırılmasını istesinki..
Esra Sokullu: şair olmuş, şiirlerini dünya okuyor. devrimci olabilmek için illa ki açlıktan ölmek mi gerekir? şiir yazmaktan mı para kazandı acaba nazım? devrimci eline silahı alıp cephede savaşan mıdır yalnızca? 40 sene önce ölmüş adamların ardı sıra "devrimci olabilir mi" vs diye konuşun gece gece adsl le inter nete bağlanmış bilgisayarlarınızın başında.
YABANCI: esra cevabın nedir anlayamadık..yani sen ne diyorsun, devrim olsun ve saraylar 5 yıldızlı oteller dursun mu?
Emir Cihad Gündüz: o diyorki sizi ne adam gitti olan oldu konusmaya gerek yok
YABANCI: konumuz nazım değil..zihniyet...
Emir Cihad Gündüz: nazım oldugunu bilmeden yorumlarını yazsa millet farklı yazacaktır bilmeden yazarsa farklı yazacaktır buna adım gibi eminim
YABANCI: devrimci yanlış kurulmuş düzene her zaman her şekilde karşı çıkmalı değil mi..kendisi yararlanınca bir elinde viski bir elinde puro kral süitinde mi kalacak..düşünce antrenmanı yapıyoruz..
Ali Gulec: okumasini bilen kim bilmez ki nazim oldugunu ,

Emrah Sarıgöl: Birincisi çok emin konuşuyorsun kendinden yabancı. Gelgelelim nazım hikmet bu şiirinde kendi özeleştirisini büyük bir yüreklilikle yapmıştır. Keşke geçmişten bu yana her sol ve anarşist harekette bunu yapabilseydi. Evet Nazım bir şairdi ve büyük otellerde ağırlanması gayet normaldi. Kaldı ki bunu gönül rızasıyla yapmadığına emin olabilir. Engels'ten örnek verelim istersen. Engels bir fabrikatörün oğlu iken, kendini işçi mücadelesine adayıp, bütün parasını marx ile paylaşmış, üstelik marx'ın ailesine bile bakmıştır. Şimdi marx ve engels devrim yapsaydı, burjuva olacakmıydı sence? Nazım eğer bir şeylere karşı olmasaydı, partisi ile çelişmez di. Demek ki hala nazım hakkında bilmediğimiz şeyler var !
Evet nazım hapisanelerde yattı. Fikirsel suçları nedeniyle. Üstelik buna itiraz etmesi çok haklıydı. Şimdi diyelimki böyle bir adalet sisteminde, bizleri 301 inci maddeden içeri aldılar, ne yapacağız, susacağız mı, yoksa itiraz mı edeceğiz. Nazım itiraz etti. Üstelik hapishanede boş durmadı ve orhan kemal gibi bir yazara yoldaşlık etti. Hapisanede insanlara verdiklerinin sınırlarını tartışmamız bile gereksiz.
Gelgelelim, Nazımı eleştirirken, paça boyumuzu dikkatli almalıyız. Nazımı bir tüy sanırsan, kafana bir tuğla gibi düşer dizeleri. Nazımı, salt nazım olarak ele alacak ve nazımı seveceksin. Tabi önce ve sadece nazımı anlayarak. Yoksa kafa yormayacaksın !
Esra Sokullu: devrimden sonrasını tartışmıyordunuz ki ben devrim sonrasına dair fikrimi belirteyim. nazım dan bir halt olmaz, demiş arkadaş, ona binaen yazdım ben. devrimden sonra ne sarayı yav? dolmabahçe - ve diğerleri- tarihi eser olarak durur, o kadar.
YABANCI: evet son derece eminim nazım biraz rahatına düşkün, biraz romantik ve biraz bencil bir adamdı..inanmayan kıvılcımlı'nın anılarına da baksın başka yerlere de..nazım'ın şairliği, dönemin koşulları falan eyvallah..ben nazım'ı vitrine koyup sosyalizme dalıyorum..burada sormamız gerekn nazımın kaldığı bu 5 yıldızlı otelin nerede olduğu, sarayların nerede olduğu, madalyayı kimlerin verdiği..hepsi sosyaliz yani devrimin gerçekleştiği ülkelerde oldu bu işlerin. aslında devrim oldu mu usta, yoksa bir süreliğine o sarayların hapishanelerin kiracılartı mı değişti...nazım gittiği sosyalist ülkelerde bunların hiçbirine itiraz etmedi edemezdi de..çünkü o bir romantikti..fazla ince gitmezdi..fazla cersur değildi...son tahlilde kendini korumasını bilirdi..falan da falan..
Serpil Şengün: kullanımımıza verilenlerin bizi kontrol etmesine, belirlemesine izin vermemek... tahakküm ilişkisi içinde olduğumuz maddi manevi herşeyin kölesi durumunda değil miyiz.. eden-edilen her iki taraf için de geçerli bir durum..
soyutlayarak sadece yukarıdaki cümleye bakarsak, adam aynı adam da konjonktürel olarak algılanış biçimi değişmiş gibi ve her an yeniden değişebilir... işe gelmemiş hapis, gelmiş madalya, saray..
YABANCI: esra son yazdıklarım senin yaklaşımının da nazım kadar romantik olduğunu gösteriyor..
Cüneyt Ateş: YABANCI, NAZIM'IN şiirinden alıntı yaparak, bir soru sormuş. Konu bu doğrultuda konuşulursa iyi olur.
NAZIM'IN eleştirisini zaman yapmıştır.

Esra Sokullu: evet, romantikliği kabul ediyorum ama nazım üzerinden tartışmayalım artık.
Remzi Gürkan: iktidar aygıtının el değiştirmesi devrim değildir, iktidar aygıtının yıkılması bir devrimdir ve bu ilkin yüreklerde gerçekleşir.
nazım devrimci miydi?:
"eğer ihanet ederse bana karım
anam avradım olsun ki
bir teneke benzin döker yakarım"
dizelerini yazan biridir nazım.
Emrah Sarıgöl: Nazım şiir olarak romantizm sever. Eyvallah. Ama nazımı farklı ve burjuva bir kalıba sokarsan orada dur derim sana ! Birincisi nazım dönemi içersinde ve dönemi sonrasında kalemini en iyi argüman olarak kullanan şairdi. Örneklerini şiirlerinde gör. Bir defa bile burjuva bir şiir yazmamış, halkının yaşadığı herşeyi çok iyi anlatmış ve gerek burjuva basınına, gerekse bir çok yapıya dur diyebilmiştir. Kendi ülkesinde yasaklandığı dönemde kitapları, başka ülkelerde ödül kazanmıştır. Ama bunu nereden anlayacaksın ki ? Sen bir zihniyet kalabalığı tutturmuş gidiyorsun. Peki zihniyet tartışacaksak, senin öz zihniyetinden başlayalım istersen ?
Öncelikle bana anlatırmısın bedüzzamanı ne için sevdiğini ve onun yazılarını neden yayınladığını ? Bedüzzaman bir anarşistmiydi, bir devrimcimiydi, yoksa neydi ? Bunun konumuzla ne alakası var diyeceksin değil mi ? Bu gün onun öğrencileri tarafından yönetiliyoruz ve bu onun asıl hedefinin nasıl gerçekleştirebileceğini gösteriyor. İşte zihniyet bu. Nazımın zihniyetini merak ediyorsun, ama nazımın gösterdiği şiirlerinde yolu anlamaktan uzak kaçıyorsun ! Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu !
Kendisini korumayı aklı başında her yazar bilir. Çünkü bir yazar, en iyi şekilde halkının yaşadıklarını yazabilen yazardır. Maksim gorki, dosteyevski, nazım gibi. Ama nazımı sovyet yazarlarından ayıran bir özelliği vardı, nazım bir ajitasyon şair olmadı hiç bir zaman, ne gördüyse onu bütün çıplaklığı ile yazdı !
Sen şimdi şapkanı önüne koy ve şu sözlerini bir daha düşün. Sarayların, yada beş yıldızlı otellerin nerede olduğunu bırak. Hem Nazım yürekli bir şair olmasa, sana bir şiirinde bile nerede kaldığını, ne şartlardan ne şartlara geldiğini yazarmıydı. Nazımdan feyz al, feyz al ki nazımı anlayabilesin !
Hadi iyi geceler !
Esra Sokullu: yani bu biraz da converse giyen komünist, levi's giyen anarşist tartışmasına dönüyor, gerekesiz.
Ecem Inan: Bencede gereksz ya
Emir Cihad Gündüz: nerelere geldik..
H Ali Zümrüt: dünya bankası başkanına ayakkabı fırlatan adamı hatırlayın nıke marka ayakkabılarıyla..bu ne perhiz bu ne lahana turşusu derler.
H Ali Zümrüt: eski zihniyete redingot giydirir, eski idareyi asrî bir şekle büründürür, Avrupa'ya oyun oynarız...
Yusuf Bozkurt: Yapamaz/yapmaz.. her ikisini de ayrı ayrı izah edebilirim, ama yapmayacağım/yapmam.
Artemis Oda Kim: Nazım humanist bir şairdir. İmkan varken insanın sefalet içinde yaşamasını istemez. O orada onu dışlayan, vatandaşlıktan çıkaran zihniyet için kendi farklılığını anlatmaya çalışıyor. Şiirin devamında, "Çoğumluğun gittiği yerlere ben gitmem. Camiye kiliseye, havraya, büyücüye." Asılmasından, bariş madalyasının ona verilmesinden bahsetmesi, hep bu farklılığı göstermek içindir.
YABANCI: "insanları severim//hümanist değilim" diyen nazım değil miydi?
ayrıca hümanizm türcülüktür, insan şovenizmidir, nazımı eleştirdiysek o kadar da değil; bence artemis nazımın nazıma hümanist diyen birinin savunmasına ihtiyacı yok.
Artemis Oda Kim: Hümanizm
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Git ve: kullan, ara
Hümanizm, Fransızca humanisme, insancılık, insanları sevme ülküsü, beşeriyetçilik:İnsanın gelişimidir hümanizmin ereği, bütün insanlar için hayatı daha iyi yapmak. Hümanizm güzel şeyler yapmaya, şimdi ve burada iyi yaşamaya ve geleceğe daha iyi bir dünya bırakmaya yoğunlaşır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder