Hoş geldiniz. Sefalar getirdiniz.

Bizden de: Çam sakızı çoban armağanı...!

31 Ocak 2009 Cumartesi

Divan Şiiri


T Ü R K D İV A N E D B İ Y A T IN DA
En çok sevdiğim beyitler

Hüsn akdine çok baha gerektir.
Evvela sana kimya gerektir.
Şeh galib
Kahve-i ru-yi siyahın, nefi var bedene.
Sad hezer lanet olsun, tütünü icad edene.
Anonim
Kendi mülkünde garibane dilendin din için.
Pek fedakarane yandın bir kureyişi kin için.
Neyzen Teyfik
Ne mümkün zülm ile, bidad ile ihmayı hurriyet.
Çalış idraki kaldır, muktedirsen ademiyetten.
Namik Kemal
Halk içinde muteber şey yoktur, devlet gibi.
Olmaya devlet cihanda bir nefes, sıhat gibi.
K . Sul tan Suleyman
Bed asla, necabet mi verir hiç uniforma.
Zer-düz palan ursan eşek yine eşektir.
* **
Baran yerine, durru güher yağsa semadan.
Bi-bahtın bağına, bir katresi bile düşmez.
****
İç bade, güzel sev var ise aklı suurun.
Dünya var imiş, yok olmuş ne umurun.
Ziya Paşa
Beni bende deme, bende değilim.
Bir ben vardır, bende benden içeru.
***
Bir garip ölmüş diyeler,
Üç gün sonra duyalar.
Soğuk su ile yuyalar.
Söyle garip, bencileğin.
Yunus Emre
Esti ne nesimi nevbahar, açıldı güller subh-dem.
Açsın bizimde gönlümüz, saki medet sun cam-ı cem.
************
"Perişan halin oldum, sormadın hal-i perişanım."
"Gamınla derde düştüm, kılmadın tedbir-i dermanım."
**********
Nice bir kin ile tıg-ı zebana, dil cila versin.
Usandın ruzgara sogmeden, Allah bela versin.
Nefi
Bu şehri sıtanbul ki, bi mislu bahadır.
Bir sengine, yekpare Acem mülkü fedadır.

Bir gehver-i yekpare iki bahr arasında.
Hurşid-i chan-tab ile tartılsa sezadır.
*******
Meyhane mukassi görünür taşradan amma;
Bir başka ferah, bir başka letafet var içinde.

Eyvah o üç çifte kayık aldı kararım.
Şarkı okuyup geçti bir afet var içinde.
********
İşte o çifte kayık, iskelede amade.
Gidelim selvirevanım, yürü Sadabade.
Nedim
Beni candan usandırdı, cefadan yar usanmazmı.
Felek yandı ahından, muradın şemi yanmazmı.
***
Dos bi-perva, felek bi-rahm, devran bi-sükün.
Dert çok, hem-dert yok, duşman kavi, tali zebun.
***
Ne yanar kimse bana, ateş-i dilden özge.
Ne açar kimse kapim, bad-i sabahtan gayri.
***
Bende Mecnun’dan fuzun aşıklık istidadı var.
Aşka sadık benem Mecnun’un ancak adı var.
***
Des-busi arzusuyla ölürsem, dostlar.
Küze eylen toprağım, sunun anınla yare su.
Gezer, durur, avare su.
Fuzuli                    Şekil 1: FUZULİ (Bakü Tiyatro Binası)
                    Düzenleyen: Nurdem yıldız
                    Emekli Kimya Mühendisi
                           14 Şubat 2009

GAZEL [Nedim]

Bir söz dedi canan ki keramet var içinde,
Dün geceye dair bir işaret var içinde.
Meyhane mukassi görünür taşradan amma,
Bir başka ferah başka letafet var içinde.
Eyvah o üç çifte kayık aldı kararım.
Şarkı okuyup geçdi bir afet var içinde.
Olmakda derununda heva ateş-i suzan.
Nayın diyebilmem ki ne hâlet var içinde.
Ey şuh Nedima ile bir seyrin işitdik.
Tenhaca varup Göksu’ya işret var içinde.
                                          NEDİM

                                        NEFI
                            BAHAR KASİDESİ
                  Der Meh-i Sultan Murat Han
                 Aleyhirahmetu Velgufran

Esti nesim-i nev- bahar, açıldı güller sub-dem.
Açsın bizim de gönlümüz, saki medet sun cam-ı Cem.

Erdi yine urd-i behişt, oldu heva ember- sirişt.
Alem behişt-ender- behişt, her kuşe bir bağ-ı irem.

Gül devri ayş eyyamıdır, zevk u safa hengamıdır.
Aşıkların bayramıdır, bu mevsim-i ferhunde-dem.

Dönsün yıne peymaneler, olsun tehi hum-haneler.
Raks eylesin mestaneler, mutriplar ettikçe nagham.

Bu demde kim şam u seher, meyhane bağa reşg eder.
Mest olsa dilber, sevse ger mazurdur, şeyhul-Harem.

Ya neylesin bi-çareler, alüfteler, avareler.
Sagar sunar meh-pareler, nuş eylemek olur sitem.

Yar ola Com-ı Cem ola, boyle dem-i hurrem ola.
Arif olur bu dem ola, ayş u turabla mugtehem.

Zevk o rind eyler tamam, kim tuta mest u sad-kam.
Bir elde cam-ı lale-fam, bir elde zülf-i ham-be-ham.

Lutf eyle saki nazı ko, mey sun ki; kalmaz boyle bu.
Dolsun surahi vü sebu, boş durmasın peymane dem.

Her nev-resıde şah-ı gül, aldı eline cam-ı mül.
Lutf et açıl sen dahi gül, ey serv-i kadd-i gonca-fem.

Bu dürd ü safı deme, dönsün piyale gam yeme.
Kanun-ı devr-i da'ime uy, sen de mey sun, dem-be-dem.

Meydir mihekk-i aşıkan, aşub-ı dil-aram-ı can.
Sermaye-i pır-i mugan, pıraye-i bezm-i sanem.

Mey akili irşad eder, aşıkları dil-şad eder.
Seyle verir berbat eder, dillerde koymaz gerd-i gam.

Mey ateş-i seyyaledir, mına kadehle laledir.
Ya gonca-i pür-jaledir, açmış nesim-i subh-dem.

Sakı meded mey sun bize, cam-ı Cem ü key sun bize.
Ritl-ı pey-a- pey sun bize, gitsin gönüllerden elem.

Biz aşık-ı azadeyiz, amma esır-i badeyiz.
Allüfteyiz, dil-dadeyiz, bizden dirig etme kerem.

Bir cam sun Allah içün, bir kase de ol mah içün.
Ta medh-i şahenşah içün, alem ele levh u kalem.

Ol aftab-ı saltanat, ol şehsüvar-ı memleket.
Cem-bezm u Matem-mekremet, memduh-ı esnaf-ı ümem.

Ablak-süvar-ı, ruzgaraşub-ı, Rum u Zeng-bar.
Leşker-şikar-ı kam-kar, Behram-ı Afrıdun-alem.

Pıraye-i mülk ü milel, sermaye-i din ü düvel.
K'olmuş nasıbi ta ezel, tac-ı Ferıdun taht-ı Cem.

Hakan-ı Osmanı-neseb kim münderic zatında hep.
İslam-ı Faruk-ı Arab, ikbal-i Pervız-i Acem.

Sultan Murad-ı kam-ran-efsürde vu kişver-sitan.
Hem padişeh, hem Kahraman, sahib-kıran-ı Cem-haşem.

Şahenşeh-i ferhunde-baht, arayiş-i dihim ü taht.
Bahtı kavı, ikbali saht İskender-i Yüsüf-şiyem.

Şah-ı cihan-ara mıdır, mah-ı zemın-pıra mıdır.
Behram-ı bı-perva mıdır, ya aftab-ı pür-kerem.

Şahen-meşreb Cem gibi, sahib-kıran Rüstem gibi.
Hem İsi-Meryem gibi, ehl-i dil ü ferhunde-dem.

"Dünya ve ma-fiha" nedir, cennet olursa ya nedir.
Lütf eylemek zıra nedir, yanında bir nakd u selem.

Cümle hünerden ba-nasıb, sırr-ı acep sun'-ı garıb.
Meclisde şuh u dil-fırıb, cenk edicek şır-i ücem.

Gahi ki ol şir-i yele, hışın ile fıg alır ele.
Olur cihan pür-zelzele, baktıkça meydana kedem.

Ol dem ki kasd-ı ceng eder, sahraları gül-reng eder.
Dunyayı hasma teng eder, olursa Sam u Güstehem.

Sürdükçe hasma yek-tene, bakmaz silah u cevşene.
Yer kalmaz asla düşmene, illa beyanan-ı adem.

Ey husrev-i alı-nijad, vey daver-i pak i'tikad.
Ey şah-ı sahib-adl ü dad, ey padişah-ı muhterem.

Sen bir şeh-i zı-sansın, şahenşeh-i devransın.
Ya'ni ki sen Hakansın devrinde, ben Hakanıyim.

Ben gerçi bir bi-hasılım, şakird-i ders-i müşkilim.
Hem mekteb-i ehl-i dilim, halk olmadan levh ü kalem.

Sözde nazır olmaz bana, ger olsa, alem bir yana.
Pür-tumturak u hoş-eda, ne Hafızım ne Muhteşem.

Hakaniyim ben Muteşem, yanımda serheng-i haşem.
Hafız olur leb-beste dem, hamem edince zir ü bem.

Nefı yeter da'vayı ko, dünya ile gavgayı ko.
Eflake istiğnayı ko, hake yüzün sür la-cerem.

Kaldır elin eyle du'a, buldu kasiden intiha.
Şimdi du'a etmek sana hem müstehabdır, hem ehem.

Nice kaside bir kitab, mecmu'a-i pür-intihab.
Her nüktesi Faslu'l-Hitab, her beyti bir genc-i hikem.

Ta kim cihan ma'mur ola, geh emn ü, geh pur-şur ola.
İkbal ile mesrur ola, ol Husrev-i vala-himem.

                          MÜFREDLER

Nice bir kin ile tıg-ı zebana, dil cila versin.
Usandım ruzgara sögmeden, Allah bela versın.

                                                                     NEFİ
                                                                18 şubat 2014

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder